Şarkılar iyi gelir hep bana. Sadece bana mı, eminim hepinize de...
Üzüntümde de, sevincimde de hep şarkılar baş ucumda, hep benimledir
Ortak olmak her derde, her kedere, her sevince hep müziğin mucize ritmiyledir inanırım..
Hüzün sarmalındayken bile şarkılar söylerim ben. Bağır çağır söylemek isterim hem de ama “ahh bu ne derler” takıntısı yok mu? “Olmaz ama yaa” deseler de söylerim. İsyanıma, üzüntüme ses olur şarkılar. Belki acıyı hafifletmez ama konuşmaktan daha iyi hissederim kendimi şarkılar benimleyken. Bağır çağır olmasa da dudaklarımda dolanır ezgiler, mırıldanırım. Haliyle en neşeli halimdeyken de öyle ama bu sefer avaz avaz...
Dertlerle başa çıkmayı öğretir şarkılar
Hasretle de öyle
Aşkla ise bambaşkadır...
İlaçlardan daha iyi gelir şarkılar insana, inanırım; iyileştirir, dinginleştirir, sakinleştirir beni
Bazen de en çılgın halime arkadaş olurlar..
Mesela dilini bilmesem bile ruhunu anlarım başkalarının şarkılarının; öyle büyülü bir şeydir ki bu...
Her dilin, her kültürün şarkıları bile bazen çok tanıdık gelir bana. Sanki zamanın herhangi bir ‘miş’ li halinde, başka topraklarda daha önceleri rastlaşmışız gibi. Bazen bilmediğim bir Afrika ezgisi ya da Farsça bir melodi bile, ne dediğini anlamasam da, öyle bir vurur ki taa yüreğimden beni; tarif edemem gerçekten...
Şeytan tüyü vardır şarkılarda. Gülerken ağlamak, severken nefret etmek, “git” derken aniden “kal” diye yalvar yakar olmak ancak şarkılarla ‘tescilli’ bir delilik halidir. Başka akılcı bir izahı yok çünkü bunun. Normalde “deli” derler insana ama şarkılar varsa eğer yanında bu ‘gel gitler’ öyle masum, öyle gerçektir ki
Hep gönlümün kıyısında dolanır şarkılar, hep baş ucumda saklarım onları. Ne zaman “hadi gelin” desem koşa koşa çıkar gelirler, gönlüme dilime dolanıverirler. Sesime ses, nefesime nefes, gönlüme yoldaş olurlar.
İşte böyle; baş ucumda hep şarkılarım var benim. Siz de öyle yapın. “Ama ben söyleyemem ki” demeyin. Deneyin; size de yoldaş olacaktır, kimseyi bi başına bırakmaz onlar...