Olumsuzluklar ile çevriliyken etrafımız her birimizin içine bir kıvılcım düşüren, tüm umutsuzluklara rağmen içimize umut serpen, uzun zaman önce unuttuğumuz ‘tek yürek’ olmanın ne demek olduğunu bize tekrardan hatırlatan ‘Filenin Sultanları’.
Önce Milletler Liginde sonra Avrupa Şampiyonasında her birimize mutluluk gözyaşları içinde şampiyonluğun gururunu yaşattı. Kazandıkları sadece bir unvan ya da basit bir madalya değildi, tüm seslere, tüm kirli söylemlere rağmen başarmanın ne demek olduğu gösterdi her birimize. Tüm bu kötülüklerin içinde, kötülüğü beraberinde getirenlere en güzel cevabı verdi.
Ve uzun bir zaman sonra tüm Türkiye’yi aynı ekranın başına kilitledi. Heyecandan kıpır kıpır yürekler ile maça yetişmek için koşturan insan manzaralarına, vurulan her smaçta yediden yetmişe ayağa fırlayan o manzaralara şahit olmamızı sağladı. Senelerce futbolun hâkimiyet sürdüğü bu ülkede her yerden “biz voleybol ülkesiyiz” sloganlarının yükselmesini sağladı.
Ben bir kadın olarak, kadın olmanın çok da kolay olmadığı bu ülkede, bir kadının önüne ne engel konursa konsun yolunun kesilemeyeceği, başarısına taş konulamayacağını gösterdikleri ve gerekeni yaptıkları için Filenin Sultanları’na teşekkür etmek istiyorum.
Eminim ki Atam da zamanında verdiği tüm çabaların ışığında, ne olursa olsun adını altın harfler ile dünyaya yazdıran Türk Kadını ile gurur duyuyordur…