Her birimizin söz hakkı olsaydı bu şehir düzenlemelerinde, yapılacak tüm müdahaleler, dikilecek tüm yapılar önce halkın oylamasına sunulsaydı nasıl olurdu İstanbul, İzmir, Ankara ve dahası?
Yine diker miydik o gökdelenleri, bir alışveriş merkezi kurmak uğruna şehrin en güzel noktasını yok sayar mıydık? Denizden kumdan güneşten bir haftalığına yararlanmak adına katleder miydik yeşili, maviyi? Bizim de söz hakkımız olsaydı, insanlığın verdiği bencilliğimiz mi ağır basardı yoksa vicdanımız mı?
Her birimiz yargılıyoruz dikilen o gökdelenleri, bakteri gibi çoğalan o avm’leri. Ama her birimiz gitmekten vazgeçmiyoruz o alışveriş merkezlerine, ya da içten içe hayalini kuruyoruz o rezidanslarda yaşamanın. İnsanız çünkü her birimiz, bencilliğimiz, kendi keyfimiz ağır basıyor çoğu zaman, görmüyoruz etrafa verdiğimiz zararı, etrafta oluşturduğumuz yıkımı. Kendi burnumuzun dikine gidiyoruz.
Şimdi soruyorum size, her birimizin söz hakkı olsaydı şehirlerdeki binalarda, kentlerdeki düzenlemelerde, nasıl olurdu Antalya, Muğla, Bursa? Hayalinizdeki şehir nasıl olurdu, kurtulabilir miydi o şehir insanlığın bencil prangalarından?