Önce oku, meslek sahibi ol, çalış, üret, hem kendine hem topluma yararlı bir birey ol. Üniversite oku mezun ol, bileğinde bir altın bilezik olsun.
Hepimiz duyduk bu sözleri. Hepimiz mesela her bayram “ne zaman mezun oluyorsun, kazandın mı üniversiteyi, mezun olunca ne yapacaksın?” soruları ile kuşatıldık.
Peki her birimiz neden okuduk? Elbette bir meslek edinebilmek, toplumda var olabilmek, kendi yerimizi edinebilmek için okuduk. Ama en önemlisi özgür olmak için okuduk, okuyoruz. Kendi ayaklarımızın üstünde durabilmek, kendi emeğimizle başarının merdivenlerini adım adım çıkabilmek için okuduk.
Senelerce emek verdik, dirsek çürüttük, yazı yazmaktan nasır tuttu ellerimiz. Sonunda attık o kepi gökyüzüne, mezun olduk. İşe girdik, dirsek çürütmeye devam ettik, okul sıralarında verdiğimiz emeğin belki de on katını vererek canımızı dişimize takarak çalıştık, terfi edebilmek, para kazanabilmek, ama en önemlisi kendi fikirlerimizle, kendi benliğimizle, kimseye muhtaç olmadan yaşayabilmek, özgür olabilmek için çalıştık.
Hayatımız boyunca emek verdik, vermeye devam ediyoruz. Bazen büyük adımlar ile, bazen sancılı adımlar ile, bazen küçük ama sağlam adımlar ile tırmandık bu zorlu yolculuğu, yolun sonunda bileğimize o ‘altın bileziği takabilmek için.
Emek en yüce değerdir. Hakkını verenlere, hakkını alanlara selam olsun...