"Ameliyatta kalma korkusu psikolojik bir durumdur"

Cerrahi işlem yapılacak olan hastalarda, ameliyat süresince ve sonrasında hastanın hatırlamamasını ve ağrı duymamasını sağlamak, konforunu artırmak amacıyla uygulanan tıbbi uygulamalar anestezi olarak tanımlanır. Dr. Candan, anestezi işleminin uzman hekim sorumluluğunda yapıldığını da ifade etti.

KAÇ ANESTEZİ ÇEŞİDİ VARDIR?
Açıklamalarını sürdüren Dr. Candan ameliyatlarda kullanılan anestezi çeşitleri hakkında da önemli bilgiler verdi. Genel olarak genel ve bölgesel anestezi kullanıldığını ifade ederek, “Çeşitli yollarla uygulanan ilaçlar ile bilinç kaybı ve beraberinde ağrı ve hareketsizlik sağlanmasına genel anestezi; kol, bacak, göğüs gibi vücudun bir kısmının lokal anestezik adı verilen ilaçlar enjekte edilerek uyuşturulmasını ise bölgesel anestezi olarak tanımlıyoruz.’’ dedi. Anestezinin spinal, epidural, sinir bloğu, vb. gibi çeşitleri olduğunu da sözlerine ekledi.

EN SIK GÖRÜLEN RİSKLER NELERDİR?
En çok yapılan anestezi uygulamalarında kullanılan yöntemlere göre risklerin ve şikayetlerin farklılık göstermesinin mümkün olmasıyla birlikte genel olarak kusma ve bulantı görüldüğünü dile getiren Dr. Candan, “Tansiyon yüksekliği veya düşüklüğü, kalp ritim bozuklukları, solunum problemleri ve işlem sonrasında kas ve boğaz ağrısı görülebilir. Bu öngörülebilir ve kontrol altına alınabilir.” bilgilendirmesinde bulundu.

Bununla birlikte hastaların ameliyat öncesinde gittikleri Anestezi Polikliniği muayeneleri sırasında belirtmeleri gereken var olan hastalıkları ya da kullandıkları ilaçların durumlarının göz önüne alınarak hazırlıkların yapılmış olmasının hasta sağlığı açısından da çok kritik bir durum olduğunu söyledi.

DR. CANDAN: “AMELİYATTA KALMA KORKUSU PSİKOLOJİK BİR DURUMDUR’’
Operasyonlar öncesinde kendilerini etkileyen en önemli durumun hastaların ameliyatta kalma korkuları olduğunu belirten Dr. Candan, “Aslında hastaların korktukları şey ameliyatta kalan kişilerin çeşitli sebeplerle verilen narkozu kaldıramamış olmalarıdır. Ancak insanların anestezi hakkında çok az bilgiye sahip olmaları durumu fobi haline dönüştürmüştür’’ ifadelerini kullandı.

“ALKOL VE SİGARA KULLANIMI ANESTEZİNİN ETKİSİNİ AZALTIR”
Alkol ve sigara kullanımının anestezi uygulamalarının etkilerini sınırladığını dile getiren Dr. Candan, “Sigara içen hastalarda balgam miktarının artması ve solunum yolundaki salgıların kıvamının artmasına bağlı olarak solunum yollarında tıkanma görülebilir. Bu nedenle anestezide uyuma ve uyanma süreçlerinde ani gelişen nefes daralması hissi yaşanabilmektedir.’’ dedi.

Dr. Candan sigaranın kanda taşınan oksijen miktarını azaltması sebebi ile ameliyat sonrası yara yerinde iyileşmede gecikme ve enfeksiyon riskinin artmasında da önemli bir rol oynadığını dile getirerek “Hastalara genellikle ameliyattan 2 hafta önce sigarayı bırakmalarını öneriyoruz. Bu durum sigaraya bağlı riskleri bir miktar azaltabiliyor. Alkolü de mümkün olduğu kadar erken bırakmak gerekir.’’ cümlelerine yer verdi.

‘’HASTALARIN ONAYI OLMADAN UYGULAMA YAPILMAZ’’
Açıklamalarının son bölümünde hastaların onayı olmadan hiçbir şekilde Anestezi uygulamalarının yapılmadığını sözlerine ekleyen Dr. Candan, “Operasyon öncesinde hastalar anestezi polikliniğinde anestezi hekimi tarafından değerlendirilmekte, bilgi verilerek onam alınmaktadır. Anestezi yöntemi belirlenerek gerekli önlemler alınır ve böylece hastanın kendini daha güvenli hissederek, endişelerinden arınmış bir şekilde ameliyata girmesi sağlanmaktadır.” diyerek sözlerini noktaladı.