Hal ve Gidiş…

Anılara önem veririm.

İlkokul karnelerimi hala saklıyorum.

Karnemde iki not hanesi dikkatimi çekiyor. Biri; “TEMİZLİK”, diğeri; “HAL ve GİDİŞ.”

Önlüklerimiz siyah, yakalarımız beyazdı ve önlük cebimizde mutlaka tertemiz beyaz mendillerimiz olurdu.

Beslenme saatinden sonra, tüm sınıf diş temizliğine giderdik. Ayakkabılarımızın temiz ve boyalı olması şarttı.

Elimizdeki bir kağıdı uluorta ortalığa atamazdık. Atanı görürsek uyarırdık. O da utanarak, attığını yerden alır, çöp kutusuna atardı.

Okula başlamadan, kitap ve defterlerimiz kaplanır, etiketlenirdi.

“Hal ve Gidiş” ise; arkadaşlarımızla ilişkilerimiz, öğretmenlere ve diğer kişilere karşı saygımız, gösterdiğimiz olumlu ya da olumsuz davranışların ölçülmesiydi.

Sırayla, okul kantininde görev alır, “sorumluluk” yüklenirdik.

Biz, bahar gelince sınıf olarak pikniğe giderdik. Ayrılırken geride en küçük çöp bırakmazdık.

Ortaokulda “Yurttaşlık Bilgisi” dersimiz vardı. “Yurttaş” olmanın hakları ve yükümlülükleri öğretilirdi bu derste.

Bizim kuşağın insanları ÖĞRETMENLERİNİ unutamazlar. Çünkü, onlardan öncelikle “Uygar insan” olmayı öğrendik.

Sonra, gün geldi, “eğitim ve öğretim” Cumhuriyet’in temel değerlerini hiçe sayan siyaset anlayışlarının tuzağına düşürüldü yeni nesiller!

Temizlik, Hal ve Gidiş, Yurttaşlık Bilgisi gibi dersler bir kenara atıldı.

HOYRATLIK yaşam kültürümüze egemen oldu!

Güya, “Din ve Ahlak” dersleri yaygınlaştı. Günlük gazetelerde ve televizyon haberlerinde görüyoruz ki, “inanç ve ahlak sömürüsü” yaygınlaştı.

“Paranın, siyasal ve ekonomik gücün egemenliği” toplumsal ahlak ve inancı yozlaştırdı.

Pikniğe gidiyor vatandaş; bütün atığını, pisliğini orada bırakıyor!

Parklarda, deniz kıyılarında çekirdek çitliyor, kabuklarını ve ambalajını uluorta yere atıyor!

Ekonomik ve siyasal güce sahip olanlar, “toplumsal kurallara” ve “YASALARA” karşı son derece saygısızlar! Görevini yapan polisi ya da televizyon muhabirini TEHDİT edebiliyorlar!

Klasik sözleri; “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?”

Kim olursa olsun, “VATANDAŞ” olamıyorlar!

Çünkü, Demokrasi ve HUKUK kültürleri yok!

Çünkü, bu amaçla eğitilmemişler!

Hal ve gidişimiz giderek kötüleşiyor!

Kirli siyaset düzeni toplumu “karşıt gruplara” böldü!

ÖNYARGILAR hayatın her alanına egemen oldu.

“Ben cahilin ferasetine güvenirim. Üniversite tehlikelidir” diyen çürümüş kafalar üniversitelerde hoca ve yönetici oldular!

İlkokullarda o tertemiz beyinler kirletiliyor!

Maddi gücü olanlar, çocuklarını ya özel okullarda ya da yurtdışında okutuyor!

Ülkemizin ekonomik, toplumsal ve kültürel yaşamı sizi mutlu ve umutlu kılıyor mu?

Hal ve gidiş iyi mi?