Hülagü dönemine ait olan olayların yanı sıra o döneme ait olan işlemlerde üniversitede eğitim gören doktora öğrencilerinin kayıt dışı yollarla üniversitede araştırma görevlisi olarak çalıştırıldığı ve üniversiteden ihraç edilen akademisyenlerle iletişime geçen personellere soruşturma açıldığı yer aldı.
Bir dönem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da doktorluğunu yapmasının yanı sıra Kocaeli Üniversitesi’nde de rektör olan ve 14 Mayıs’ta gerçekleşen seçimlerle Kocaeli’den AK Parti sıralarına katılarak, TBMM’ye giren Prof.Dr. Saadettin Hülagü döneminde yaşananlar yeniden gündeme geldi.
Haber Evi blogger sitesinden Aziz Muhammet Ulubaş’ın haberine göre; üniversiteye Hülagü döneminde ricayla akademisyen gelenlerde oldu para karşılığında makalesini uluslararası yayınlayan da. Ancak bunların dışında üniversitede öğrencilerin kayıt dışı yöntemlerle de çalıştırıldığı kaydedildi.
Aziz Muhammet Ulubaş’a konuşan Eğitim-Sen’in Kocaeli şubesindeki yöneticilerinden Arş. Gör. Dr. Ömer Furkan Özdemir; Kocaeli Üniversitesi’nin bir önceki rektörü Prof. Dr. Saadettin Hülagü döneminde yaşanan olumsuzluklara dair üniversite yönetimine rapor sunduklarını ancak yönetimin değişmesine rağmen olumsuzluklar karşısında bir önlemin alınmadığını söyledi.
DOKTORA ÖĞRENCİLERİNE ODALAR VERİLDİ
Eğitim Sen’in üniversite yönetimine ilettiği raporda sendikaya yapılan başvurularda üniversitedeki en az 4 fakültede doktora bursuyla öğrenim gören doktora öğrencilerinin araştırma görevlisi gibi çalıştırılmaya zorlandığı, kendilerine odalar verildiği ve mesai saati uygulandığı, ders vermek üzere öğretim elemanlarının derslerine girdiklerini ve bu tür de gelen şikayetlerin sürdüğüne raporda yer verdi.
Eğitim-Sen’e yapılan başvurularda ayrıca idari personellerin çalıştıkları birimlerdeki amirleri tarafından baskıya uğradıklarını içeren başvuruyu rektörlüğe ilettikleri fakat başvuruların sonuçsuz kaldığı da raporda belirtildi.
İLETİŞİME GEÇEN PERSONELLERE SORUŞTURMA AÇILDI
Üniversite içerisinde son beş yılda keyfi soruşturmaların açıldığını, üniversitenin kendi personelinin, ihraç edilen akademisyenlerle iletişim kurmasını fiilen yasakladığını; akademisyenlerle dayanışma içerisinde olan 4 personele peş peşe soruşturmalar geldiği öğrenildi.
“YETERLİLİĞİ VE YAYINLARI YETERLİ OLMAMASINA RAĞMEN ALINDI”
Özdemir yaptığı açıklamada 5-6 yıl öncesinde Kocaeli Üniversitesi’nde bir araştırma görevlisinin doktorasını bitirmesine rağmen öğrenim üyesi kadrosunun açılmamasından dolayı kadroya geçemediğini ancak yıllar sonra bölüme kadro ilanı çıktığını fakat 10 yıl bekleyen kişinin yerine yeterliliklerinin ve yayınlarının yeterli seviyede olmadığı hatta bölümle ilgisi olmayan birisinin alındığını söyledi.
“MAHKEME KARARIYLA GÖREVİNE GELDİ”
Ömer Faruk Özdemir, kişinin dava açtığını ve davayı kazandığını belirtirken; “Dava yoluyla o kadroya dosyaların yeniden değerlendirilmesiyle, mahkeme yoluyla 8-10 yıl sonunda kadroya girebildi. Dışarıdan gelen kişinin de ilişiği kesildi ama ilişiği kesilmeden önce bölüm koridorlarında ‘Ben buraya rektör hocamızın ricasıyla geldim’ diyebiliyor” dedi.
“SONRA YAYIN SAHİBİNE PARA TEKLİF ETTİ”
Kocaeli Üniversitesi’nde sadece bunların değil, baskının da olduğunu ifade eden Ömer Faruk Özdemir, “5-6 yıl önce bir doktor öğretim üyesi kendisinin aynı zamanda lisansüstü öğrencisi olan bir araştırma görevlisinin yazdığı ödevi alıyor, kendi adına sanki kendisi yazmış gibi kendi ismiyle para karşılığı yayın yapan uluslararası dergiye gönderiyor. Araştırma görevlisi bunu fark ettiğinde gerekli yerlere şikâyet ediyor ancak ikili arasında uzlaşma yaptırılmaya çalışılıyor” dedi. Tezi gönderen kişinin ise araştırma görevlisine bunu para karşılığı yaptığını ifade ederek, istemesi durumunda paranın yarısını araştırma görevlisine verebileceğini ifade etti.
