açıklamaları tepkilere neden oldu. 

Tabip odaları, uygulamanın kabul edilemez olduğunu belirterek “Mesai dışı hasta bakmak, tıkanmış sağlık sisteminin sorunlarını çözmez. Bu durum bir süre sonra hekimlerde tükenmişlik sendromuna yol açabilir, tıbbi hatalar artabilir. 80-100 hasta bakan bir hekimin 101’inci hastası olmak ister misiniz?" diye sordular.

Saadet Kocaeli Kadın Kolları, İletişim Uzmanları ile toplantı gerçekleştirdi Saadet Kocaeli Kadın Kolları, İletişim Uzmanları ile toplantı gerçekleştirdi

KABUL EDİLEMEZ

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nergis Erdoğan “İnsanın belli bir çalışma kapasitesi vardır, haftalık çalışma saatleri bellidir. İş hekimlik olunca, 18 saat araba kullanan bir insanın arabasına binilir mi? Hekim de öyle. Mesai dışında da belli bir kapasitesi var” dedi. “Mesai dışında teşvik ile ‘hekimin kendi kabulü’ diyerek bunu ortaya koymak doğru bir şey değil” diyen Erdoğan, özetle şunları kaydetti: "Kimi hekimler birtakım kaygılarla kabul edebilir ama bu kabul edilebilir bir şey değildir. Sistem tıkandı, insanlar kamu hastanelerinden randevu alamıyorlar, bu sorunu aşmak için böyle bir hamle yapıyorlar. Esas yapılması gereken kışkırtılmış talebi önlemektir. Birinci basamaktan itibaren insanların sorunlarının çözümlerini oluşturmak gerekiyor. Birinci basamak yani aile sağlığı merkezi hekimlerini daha etkili ve yetkin hale getirip, sevk zincirini kurarsanız hastanelere yığılmaları önleyebilirsiniz, sorun bu şekilde çözülür. Sağlık piyasalaşınca ‘Elinize nüfus cüzdanınızı alın istediğiniz yere gidin’ söyleminden vazgeçilmeli. Çözümler buradayken maalesef başka yerlerde aranıyor. Doğru bir şey değil. Seçim öncesi bunun yapılması da ilginç. Hekim ile hastayı karşı karşıya bırakacak bir uygulama olur. Tıbbi hatalara da zemin hazırlamaktır.”

TTB'DEN TEPKİ VE ÇAĞRI

Sağlık Bakanlığı'nın kamu hastanelerinde ek randevu sistemi başlatmasına tepki gösteren TTB, "Dinlenme hakkımızı gasp eden ek randevu sistemine, mesai içinde ve dışında kısa aralıklarla muayene ve tıbbi işlem dayatmasına son verilmesini istiyoruz" çağrısı yaptı.

TTB tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Uzun süredir Sağlık Bakanlığı’ndan sağlık müdürlüklerine ve oradan tüm sağlık birimlerine gönderilen yazılarla ve idarecilerin sözel ifadeleriyle gelen hastaların geri çevrilmemesi yönünde baskı oluşturulmuştu. Bu nedenle meslektaşlarımız, bir poliklinikte günde 80-100 veya daha fazla hasta bakmaktaydı. Bu şekilde muayene süreleri 5 dakikanın da altına düşmüştü. Bu baskı, teşvik ek ödeme sisteminin getirilmesiyle daha da artırılmaya çalışılmaktadır. Şimdi ise her saat için verilen ek randevular ile muayene süreleri neredeyse 2-3 dakikaya inecektir. Ek randevular kamuoyuna sunulurken ‘Randevular hekimlerin tercihi ile oluşturulacaktır’ denilse de pratikte gördüğümüz öyle değildir. Randevu alan veya almadan gelen hastalara ek olarak verilen randevular, poliklinik önlerinde hasta-hasta, hasta-hekim arasında kaos yaratacak, kavga ve şiddete neden olarak sağlık hizmetlerinin daha da aksamasına neden olabilecektir. Bu kadar kısa sürede hastaların ancak yüzüne bakılabilecektir, dolayısıyla sağlık hizmeti verebilmek dahi mümkün olmayacaktır.

'SAĞLIKTA HIZ VE ÇOK HASTA BAKMAK, SONUCU TELAFİ EDİLMEYECEK SONUÇLARA NEDEN OLABİLECEKTİR'

Çöken sağlık sisteminin yerine, tüm bu sistemi değiştirerek koruyucu sağlığı ön plana çıkaran basamaklı bir sistem getirilmediği sürece bu sistemdeki kaos ve çöküş artarak devam edecektir. Aylar sonraya sıra bulunabilen randevu sistemi, ek randevular ile her 2-3 dakikada bir hasta bakmaya zorlanarak çözülemeyecektir. Bu, özellikle ikinci ve üçüncü basamak hastanelere yığılmaları artırmaktan başka bir işe yaramayacak, niteliksiz sağlık hizmetlerine neden olarak toplumun sağlığını daha da olumsuz etkileyecektir. Biz hekimlere ise daha fazla şiddet, daha fazla malpraktis, daha fazla yıpranma, daha niteliksiz sağlık hizmeti sunma olarak geri dönecektir. Biz, bu sistemi zaten yıllardır yaşıyoruz. Bu sistemin tamamını ortadan kaldırmak yerine, sistemden vazgeçilmeyerek hekimler daha fazla baskı altına alınmakta, ‘Daha hızlı ve daha fazla hasta bakın, daha çok kazanın’ denilmektedir. Bazı idareciler tarafından hekimlere gönderilen yazılar ve sözlü ifadelerde, ‘Bakanlık iyileştirmeler yaptı, siz de daha fazla çalışarak hizmet edin’ denildiği, MHRS dışında hasta bakmayanlara soruşturma açılacağı, ceza verilerek taban ek ödemeden mahrum edilecekleri tarafımıza bildirilmiştir. Sağlıkta hız ve çok hasta bakmak, sonucu telafi edilmeyecek sonuçlara neden olabilecektir. Bu durumlarda yaşanacak her türlü adli, tıbbi, idari sonuçların sorumlusu idarecilerin olacaktır.

Sağlık Bakanlığı’nın ‘Beyaz Reform’unun karası erken ortaya çıkmıştır. Mesleğimizin ve önlüğümüzün beyazına bizler sahip çıkıyoruz. Bilimsellikten uzak, sadece ticarethane için ‘müşteri memnuniyeti’ zihniyeti ile davranan, nitelikli bir sağlık hizmeti sunmayan, dinlenme hakkımıza saldıran, mesleki etik ve hekimlik onuru ile bağdaşmayan bu duruma itiraz ediyoruz. Dinlenme hakkımızı gasp eden ek randevu sistemine, mesai içinde ve dışında kısa aralıklarla muayene ve tıbbi işlem dayatmasına son verilmesini istiyoruz."