‘DOĞ’AÇLAMA

“Ama hala mutsuzsun; çünkü hayatın daha eşiğindeyken umudun sönmüş durumda. Daha öğle olmadan senin güneşin batmış; sana öyle geliyor ki bir daha da hiç doğmayacak...” -Charlotte Brontë

Yaşadığımız her bir anın hanemizde minik bir anı olarak saklandığını anladığımda bundan çok zaman önceydi. Uzun bir süre aslında bunun ne kadar özel olduğunu düşünüp durmuş, hatta bir dönem de çok garip hissetmiştim. Belki de gelecekte şu an içinde bulunduğum zamana geri dönebilmek için her şeyimi verebileceğimi söyleyeceğim ama bu an çoktan zihnimde bir anı halinde kendi tiyatrosunu oynuyor olacak.

O zamana geri dönemeyeceğim, o anının içindeki insanlara sarılamayacağım. Beyaz spot ışıkları sadece benim yüzümü okşayacak. O tiyatronun perdeleri defalarca kez açılıp kapanacak, oyuncular değişecek, müzik sesleri yükselecek, izleyiciler her seferinde farklı bir gülümsemeyle izleyecekler sahneyi…

Bense sadece gülümsemekle ve düşünmekle yetineceğim.

Her oyun mutlu sona kavuşmayacak, hatta bazılarından gözyaşları hiç eksik olmayacak.

O anılar gözümün önünde perdelerini açmasınlar diye kaçacağım. Belki de saklanacağım. Ama eninde sonunda bulunacağımı bilerek saklanacağım.

Bazen o kocaman salonda, sahnenin tam da ortasında yapayalnız kalacağım. Oyuncular kulisten dışarı çıkmayacak, izleyiciler koltuklarını terk edecekler.

Öyle zamanlarda insanların ellerinden değil, boynumdaki kolyeden destek alacağım.

Herkes bir anda konuşmaya başlayacak, hiç susmayacaklar. Farklı farklı kostümler giymemi söyleyecekler. Birileri gidip gelecek, üstüme kıyafetler tutuşturacaklar.

Ama kimse benim hangi kostümü giymek istediğimi sormayacak.

Tam da umudumu kaybetmişken spot ışıklar sönecek, mor bir ışık saracak etrafımı. İnsanlar bir anda susacak, sahnede yeniden sadece ben olacağım. Üstümde hayalimdeki o güzel kostümle, sahnede istediğim gibi koşup oynayacağım.

Redd bir şarkısında şöyle diyor, “Küçük bir çocukken uçmayı isterdim. Ben hayal kurdukça biri bozuyor sanki, hâlâ…”

Bozulan tek şey kostümümüzün minik yakası olsun.

Sihirli değnekler sadece bizim elimizde olsun, en güzel oyunlar hep bizim için doğsun.

Sevgilerimle.