Bu bir adam ve bir adamın canına can olan meleğin, ORBİ'nin öyküsüdür.
58 yıllık yaşantımın 55 yılını birlikte geçirdiğim, onlarca canın içinde benim için çok özel bir yeri olan, ömrümün sonuna kadar asla unutamayacağım, 12 Mayıs 2008 Pazartesi günü babası DEK, annesi LAYDİ’den avuçlarıma doğma Golden Retriewer ırkı, beni benden daha çok sevecek olan ORBİ’M.
Üç aydan fazla annesinin sütü ile beslenen Orbi, veteriner polikliniği kontrolü altında lüle lüle tüyleri, tontiş tontiş patileri ile İzmit’in en yakışıklı Golden Retriewer adayı oldu. Hatta o yıllarda fuar alanında her yıl yapılan “Harika Canlar Yarışıyor” etkinliklerinde kendinden çok büyük canlarla yarıştı, seyircilerin ve jürinin sevgisini kazanıp onlarca canın içinden ilk ikinin içinde olmayı başardı.
Aldığı madalyası hala NCİTY AVM’de, sahibi olduğum ORBİ PETSHOP’ta bulunmaktadır.
Orbi’min bebeklik ve ergenlik dönemi hep sosyal yaşamın içinde geçti.
İki yaşından sonra beraber hayatı ve gerçekleri öğrenmeye başladık.
2010 yılının sonu 2011 yıllarının başlarında aldığımız kötü haber ile kendimizi hayatımızın en büyük sınavı içinde bulduk. ORBİ'min doğumundan sonra geçen iki küsür yıl içinde bazen şehir içi bazense şehir dışında kısa süreli işlerim oluyordu. Bu zamanlarda Orbi'm sadece babamla zaman geçiriyordu. Onu dedesi gibi seviyordu. Bizim bir aile olduğumuzu biliyor ve ona ailenin bir ferdi gibi davranıyordu.
Babam ben ve Orbi'm birlikteyken Orbi'm sürekli babamın yanına gidip başını babamın karın bölgesine yaslayıp öylece benim gözlerimin içine bakıyordu. Bana anlatmak istediği çok önemli ve hayati konular olduğunu, babamın doktoru Bekir VOYVODA ile görüştükten sonra çok daha iyi anlamıştım. Babama böbrek kanseri teşhisi konulmuştu.
(Lütfen kedinizin ya da köpeğinizin sizinle nasıl ve ne şekilde yattığını, oturduğunu çok iyi analiz edin. Bu oturuşların ve yatışların şekli ve yeri değişiyorsa o bölgenizi mutlaka doktorunuza gösterin ve bir kan testi yaptırın. Çünkü evcil hayvanınız bunu sizden çok daha önce hissediyor. Ve unutmayın: Erken teşhis hayat kurtarır.)
Hayatımızda 2011 yılının başından 2012 yılının nisan ayının 12. gününe kadar süren zorlu bir dönem başlamıştı. Bu dönem içinde aylarca Kocaeli üniversitesi Onkoloji bölümünün misafiri olduk. Prof. Dr. Mustafa Melih ÇULHA hiç bir umut yok demesine rağmen ısrarlarımın neticesinde 7,5 saat süren sadece aç-kapa (ünop) olan ameliyatı gerçekleştirdi.
Babamın durumu çok ilerlemiş, vücudunun başka bölgelerine de sıçramalar olmuş ve bu sıçramalar karaciğerine kadar ulaşmıştı. Karaciğere sıçrayan pek çok kanser türünde uygulanabilen kemoembolizasyon, kemoterapi ve damar tıkayıcı nitelilkte ilaçların direkt olarak tümörü besleyen damarlara verilmesi gerektiğini söyleyen Melih hocamız, bu işlemi yaptıktan sonra babamın ağrılarının biraz da olsa hafifleyeceğini söyleyerek bu uygulamayı gerçekleştirdi. Tam üç gün boyunca kasık damarlarının patlamaması için uygulamanın yapıldığı kasıktaki damara kum torbasıyla basınç yaptım. Sözün kısası o hafta sonu hocamız bizi evimize taburcu etti, 45 gün sonra kontrole gelmemizi söyledi.
Babam aldığı kemoembolizasyonun etkisi ile ilk yirmi beş günü evde gayet iyi bir durumda geçirdi, sonra sonra gitgide elden ayaktan düştü. Konuşması kesildi, yatağından kalkamaz oldu. Evdeki 44.gün babamın fotoğrafını çekip Melih Hocamıza gittim. Babamı yarın kontrole getirmeyeceğim, dedim ve çektiğim fotoğrafı gösterdim. Fotoğrafı gören Melih Hocam beni onayladı, babam dönüşü olmayan yola girmişti. Son evresinde olan ağır kanser hastasını neden uzun bir süre için eve taburcu ettiklerini o zaman anlamıştım, Melih hocam babamın en fazla 2 ay ömrü kaldığını biliyordu
Eve geldim ve babamın yatağının kenarına oturup babamın elini tuttum. Gözlerinin feri gitmiş, göğüs çeperi kabarmıştı. Yanımda oturan Orbi'm bacağıma burnunu sürterek sanki orada kalmamı istiyordu.
Kalktım ve babamın ne kadar seveni varsa hepsini arayarak durumu izah ettim, babamın teni sıcakken son kez ziyaret etmelerini istedim. O kadar çok seveni vardı ki, ev mahşer yeri gibiydi. Yoğun geçen akşamın ardından gece yarım gibi alt kata indim ve koltukta uyuyakalmıştım.
Saat 02:00 gibi ayak ucumda oturan Orbi'min havlaması ile uyandım ama bu havlama öyle bir havlamaydı ki sanki ağlıyordu, hemen merdivenlerin başına geldi ve havlamaya devam etti. Uyku sersemi ve ayların verdiği yorgunlukla algılama güçlüğü çekerken birden aklıma babam geldi ve direkt üst kata babamın yanına koştum. Babamın elimi tuttuğumda olmayan gücüyle elimi sıkmaya çalışarak bana teşekkür ediyordu. Gecenin soğuk karanlığında saat 02:15' te babamın eli gevşedi ve son nefesini verdi.
02:30’a kadar ne o eli bırakabildim ne de hareket edebildim. Orbi'm beni uyandırmasaydı sabah babamın kaskatı olmuş bedeniyle karşılaşacaktık.
Orbi'm sayesinde babamın son nefesinde yanında olmak nasip oldu .
Orbi'min doğduğu gün olan ayın 12'sinde babamı toprağa verdim. Biz o günden sonra Orbi'mle birbirimize daha sıkı sarıldık, birbirimizle artık kelimelerle değil bakışlarla anlaşıyorduk.
Hayat kaldığı noktadan devam etmek zorundaydı ve öyle de oldu.
Orbi'm babamın hayatını kurtaramasa da bir çok kez benim hayatımı kurtardı. Boş günlerimizde körfezin kıyı sularında sandalla gezmeyi çok severdi. Bir gün yine sahile geldik, çekeklerde bağlı bulunan sandalı suya indirmek için hareketlendiğimde Orbi'm önüme geçip gür sesiyle havlarken garip garip hareketler yapmaya başladı. Sanki bana "hayır bu gün sandala binmeyelim" diyordu. Orbi'm galip geldi ve beni o sandala bindirmedi. İyi ki de bindirmemiş, çarşaf gibi olan deniz 15 dakika sonra öyle bir kabardı ki suyun kıyısında olan birçok sandal alabora olup 3-4 metre derinlikteki çamura saplandılar. Sandal sahipleri çamurda vakumlanan sandallarını çıkartmak için çok çaba sarf ettiler.
2017 yılında sağ kasık fıtığımdan 2. kez ameliyat oldum. Ameliyat sırasında ya da ameliyat sonrası yapılan pansumanlarda enfeksiyon kapmıştıım. 2-3 ay sonra kendimi çok halsiz ve güçsüz hissetmeye başladım. Orbi'm yattığım yatağın başından ayrılmıyor, beni sürekli burnuyla dürtüp kalkmamı istiyordu.
Telefonumu alıp ambulans çağırdıktan tam 1,5 ay sonra enfeksiyon hastalıkları polikliniğinden taburcu oldum. (Bu arada gece gündüz demeden tedavimle ilgilenen dr.Ömer faruk GERGERLİOĞLU'na burdan minnet duygularımı iletiyorum)
Hastaneden eve döndüğümde Orbi'm sanki beni yıllarca görmemiş gibi şapur şupur yalayıp yüzümde kuru yer bırakmadı. İki haftadan fazla evde dinlendim, bu süre içinde yanımdan ayrılmayan Orbi'min tüylerinin oluk oluk elime geldiğini fark ettim, daha dikkatli incelediğimde uzun ve kıvırcık olan tüylerinin altında ki derisinde yaralar olduğunu gördüm.
Veterinerim Ramazan Erşad ŞEKER'e götürdüm. Dıştan mantar, içten egzama sinsi sinsi bütün organları ele geçirmişti. Veterinerime sebebini sorduğumda; stres, vitamin eksikliği ve viral bakteriyal mantar enfeksiyonları olduğunu söyledi. O günden sonra ne gerekiyorsa yaptık ama Orbi'm tedaviye cevap vermedi ve kısa süre sonra melek oldu.
Orbi’m, kendi hastalığımla boğuşurken üzülmemem için kendi hastalığını hiç hissettirmedi bana.
Ben kendi derdime düşüp burnumun dibindeki can dostumun hastalığını fark edemedim...
Hasta haliyle hastanede yattığım 1,5 ay boyunca benim durumuma üzülüp kendini strese soktu, çektiği acılara özlemini de ekleyince kim bilir ne acılar çekti.
Aradan 6 yıl geçti ben hala kendimi affedemezken,
Biliyorum ki huzur içinde uyuyorsun Orbi’m.
Yorum yazarak 7x24 Kocaeli Haber ve Yaşam Portalı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan 7x24 Kocaeli Haber ve Yaşam Portalı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler 7x24 Kocaeli Haber ve Yaşam Portalı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı 7x24 Kocaeli Haber ve Yaşam Portalı değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak 7x24 Kocaeli Haber ve Yaşam Portalı Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan 7x24 Kocaeli Haber ve Yaşam Portalı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler 7x24 Kocaeli Haber ve Yaşam Portalı editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı 7x24 Kocaeli Haber ve Yaşam Portalı değil haberi geçen ajanstır.