Bıktım demekten imtina ediyorum epeydir. Yılgın olmam yılgın görünmeme mazeret değil. O yüzden hoşnut görünmeyi tercih ederim. İtiraz etmek, sadece iktidarlar tarafından değil, sosyal ilişkilerde de hoş karşılanmaz. Şimdi tam zamanı:...
Bunca insan karanlıkta işe gitmek için yola çıkıyor. Kapkaranlık, uyanmadan, vücudunu uyandığına ikna edemeden dışarı çıkıyorlar. Günün aydığı saatler çalışıyor, eve uyumaya gidiyor. Çalışan, okula giden çocukları olan kimse...
Hepsinden yazı çıkacak yığınla şey oluyor, geç saatte oluyor bazen, bakanlar ipotek konmamış iradeleriyle pardon sosyal medya hesaplarıyla istifa ediyor. Resmi işler insta hesaplarından bir miktar daha yavaş işlediği için işleme konulup...
Mahallemde binalar var. Bunların dış cephelerini cilalayıp parlattılar son birkaç senedir. Yine de gözle görünür şekilde eğri bu binalar. Adliyenin karşısındaki binalar da böyle mesela. Bilenler diyorlar ki bak bu binalar bomboştu. Zaman...
En son ne zaman geleceğe dair ümidiyle gözleri parlayan bir genç gördünüz. Yeni mezun diyelim örneğin, hevesle iş hayatına atılmaya hazır. Belki son sınıf bir öğrenci, kalan dönemini verimli tamamlamak için önüne serili seçenekleri değerlendiriyor....
'Hiçbir şeyin tadı yok” Her şeyin tatsızlaşmasından çok bunun herkesçe paylaşılması ilgimi çekiyor. Gerçekten de el temizliğine, mesafeye dikkat etmek; maske takmayan insanların çok da yaratıcı ve asla haklı olmayan gerekçeleriyle...
Nemli havada maskeyle dolaşmak zor oluyor. Yine de alıştım. Normalleşmenin sokaktaki karşılığı hepimiz için gevşeme oldu. Güz gibi gelmesi ihtimal dâhilinde olan ikinci dalgadan korkuyorum, ailem, yakınlarım, herkes için. Buna da alıştım....
Bir haber bülteninde en uygun ifadeyle 'ABD yanıyor” dendi. Floyd'un ölümüne neden olan polisin görüntüsünden sonra sokaklar, polis merkezleri ateşe veriliyor; dükkânlar yağmalanıyor. Tüm dünyadan, her halktan insanın tepki gösterdiği...
'Hükümetimiz, belediyeler başta olmak üzere tüm yerel yönetim birimlerinin bu kritik süreçteki yardım çalışmalarını büyük bir takdirle karşılamakta, birlikten kuvvet doğar anlayışını toplum nezdinde yaşatma çabalarını memnuniyetle...
İzolasyonda üç belki de dördüncü haftamız. Sayılarla aram yoktur, bu nedenle kesin hesaplar yapmam gerekir. Şimdilerde önemsiz gibi. 'bir ay” desem ya da 'iki aydır evdeyiz” ikisini de tecrübe edeceğiz gibi görünüyor. İnsanların...
Hiç bulunmak istemediğim yerdeyim, bir o kadar içinde bulunmak istemediğim bir mesele için. Yer ve zaman da yanlış, zira virüsün memlekete girdiği resmi makamlarca açıklanalı bir iki gün oldu ve çok uzun yol geldim. Sosyal mesafe tavsiyeleri...
Ne olduysa oldu, şimdi birlik zamanı. Bütünlük, tek ses, tek kuvvet olma, milletçe devlete koşulsuz destek verme günü. Kendimde birlik sağladım öyle ya da böyle. Ama devletin istediği türden bir beraberliğin parçası olabilmek için hatırladıklarım...
Eril ve saldırgan ifadelerin günlük hayatta kullanımının azalmasından memnun oluyorum. Memnuniyetsizlik uyandıran bu durumdan kaçış olmadığını da görüyoruz. 'bunlar bizim kültürümüzde var, kalıplaşmış söz işte” Kızını...
Otobüste öpüşen çifte uzak noktadan bir yolcu müdahale ediyor. Her şeyin bir yeri var, öpüşemezsiniz, rahatsız oluyorum. Ayaklanacak gibi oluyor ama tepkiye tepki gösteren insanlar kayıt aldığı için frenleniyor. Pek fazla dayanağı yok ”yasak...
İstanbul'da yaşayan her aklı başında yurttaş gibi depremden korkuyor. Evi iyi bir muhitte ama binası çok yıllık. Eşyaların ancak bir ikisini sabitlemiş, deprem çantası yok. Üstelik uykusu ağır, şiddeti beşin altındaki sarsıntıları...
'Nasıl ip atlayamıyorsun?” 'Yapamıyorum işte.” 'Nasıl ip atlayamaz bir insan?” Köşede atlama ipi vardı, böylece görsel doğrulama sağlayabildim. Rekorum iki. Üçte dünyayı ele geçiririm, öyle imkânsız. Çok da inanılmaz...
'Dans etmelerine neredeyse hiç katlanılamadı, öyle ki, kimsenin onları göremeyeceği ormanda ya da gizli köşelerde veya çöpü boşaltmaya çıkarken dans ettiler.”* Sonra o günlerin birinde bir genç meydanda öylece durmaya başlamıştı....
Birden böyle olmadık. Zaman aldı. Hangisi kaderdiyse işte, doğum, coğrafya, aile.. İnsanların insanları tanımasına itirazım yok. Değişir dediğim de o değil zaten. İnsan değişir çünkü öğrenir. Sabrı mesela. Hatta iddiam odur ki vicdanlı...
'İçeride zehir var' uyarısı asmışlar kapıya. Hani 'biz kendi irademizle gidiyoruz ama sizi de istemeden sıkıntıya sokmayalım' der gibi. Şimdi delicesine vicdan rahatlatacak unsur arıyoruz. Çünkü başını nereye çevirirsen...
Tarihi severim. Tarihi not-ders geçme sorumluluğum bittiğinden beri daha çok severim. Muhtemelen tarih derslerinin yersiz ve çok detaycı sorularıma cevap vermemesinden olmalı. Bunda bir iş var dediğim şeyleri hızlı geçtik. İkinci Dünya Savaşı...
Greta'yı neden sevmemişler. Çünkü İsveçli zengin bir ailenin çocuğuymuş. Anası babası bilimle, sanatla uğraşan insanlarmış. Çocuk bir projeymiş. Öyle bir proje ki konuşma tarzından rahatsız olmuşlar. Sayfalarca 'ne biçim...
'O da senin gibi, gazeteci” dedi. Yerimden biraz doğrulup 'estağfurullah” dedim. Kızdım da bir miktar. 'Ne gazetecisi yahu, ben arada köşe yazıyorum. Gazeteci olmak kolay mı?” Hukuk okumadığıma haliyle sonrasında avukat olmadığıma...
Yine uyuyamıyordum. Bir iki sene önce olmalı. Bedenimi yeterince yormadığımı düşünüp asansörü terk ettim, merdivene yöneldim önce. Peşinden evden birkaç dolabın yerini değiştirdim. Hızımı alamayıp birkaç şey parçaladım. Tabii,...
Yürümeyi çok severim. Yürümek iyidir, kan şekerini dengeliyor hem. Evimin ve ofisin bulunduğu sokağa döndüğüm gibi kulaklığı çıkarırım. Bir tarafta kaldırımların üzerinde arabalar var. Diğer tarafta karşı dükkânın masaları. Yoldan...