Sakin Ol Champ – Sakin Şehirlerdeyim…
Bir cuma akşamı iş çıkışı arkadaşıma ‘hadi buluşalım da içimizi dökelim ve beraber toplayalım’ dedim. Mevzular uzun, zaman kısa, külkedisinin bile gece yarısına kadar izni var ama bizim yok, hal böyle olunca cumartesi için kısa bir yol serüveni iyi gelir diye düşünerek hızlı şehrimizden sakin bir şehre sürdük arabamızı.
Varış noktası Taraklı – 1 saat 17 dakika diyor navigasyon. Otobandan çıktıktan sonraki yolda nasıl keyif aldığımızı tarif edemem ama çabalayabilirim. Türk filmlerinde evden kaçan kızlar vardır ya hani büyük umutlarla büyükşehirde yeni bir hayata başlama heyecanıyla yüzünde güller açan, işte onun bi benzerini hayal edin. Arada, araladığımız camdan sızan hafif bir kar havası, yamaçlarda kurulu evlerden gelen sobaların kokusu, pamuk şekerinin en haraketlisi olan ve bize yön veren bulutlar ve olmazsa olmazım yol şarkılarım eşliğinde girdik Taraklı’ya.
Önce meydanda bi soluklanıp rota belirleyelim diye düşündük. ”Sakin Şehir” ünvanına layık olacak şekilde sessiz ve dingin bir kasaba bizi bekliyordu ve pandeminin de etkisiyle turist gürültüsü, yerini meydanda şarkı türkü söyleyen bir abimize bırakmıştı.
Meydanda tüm heybetiyle 1517 yılından beri içinde dua edenlere huzur veren ‘Kurşunlu Camii’ bulunuyor. Kubbesi kurşunla kaplı olduğu için bu ismi almış ve Taraklı’da ayakta duran en eski eser.
Sakarya’ya bağlı Taraklı, 2011 yılında Cittaslow Birliği’ne kabul edilmiş. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde bahsettiği üzere halkın şimşir kaşık ve tarak yapması nedeniyle adının Yenice Tarakçı olarak bilindiği ve zamanla da Taraklı olduğu söyleniyor. Ormanlarla kaplı ve on binlerce şimşir ağacıyla çevrili bu yerde hala geleneksel el sanatı yaşatılıyor. Eski bir konak olan Kültür Evi’nde ilçenin tarihini ve kültürünü yansıtan objeler sergilenirken, tahta kaşık oymacılığı yapan İsmail Usta da tezgahında sanatı ve ekmek parası için çalışıyor. Taraklı’da meşhur bir söz varmış “Taraklı’da evler insan nefesiyle yaşar, teriyle ayakta kalır!” diye İsmail Amcayı da görünce doğruluğunu tescillenmiş olduk.
Bu kadar tarak dedik şimşir dedik hep kullandığımız ama nerden çıktı acaba diye merak etmediğimiz ‘Kel Başa Şimşir Tarak’ deyimine bir bakayım dedim. Hikayeyi olduğu gibi ekliyorum.
Deyimde kullanılan şimşir sözünün aslı çok sert ve dayanıklı olduğundan, tarak, cetvel vb. yapımında kullanılan şimşir ağacından geliyor. Eskiden zengin bir aile, kızlarını gelin ediyorlarmış. Erkek evine, bohça bohça hediyeler gitmiş. Kayınvalide, iki görümce ve eltilere, yaş ve aile içindeki durumlarına göre altın, gümüş kaplamalı, fil dişi ve şimşir taraklar diğer armağanlarla verilmiş.
Küçük elti ağır ve ateşli bir hastalık geçirdiğinden saçları dökülmüş ama bunu aile dışında bilen yokmuş. Kendisine de şimşir tarak verilince, küçük elti kelliğini unutup armağanları getiren kadına sızlanmış; Herkese altın, gümüş tarak bana da şimşir öyle mi? Yeni gelin şimdiden benimle uğraşıyor deyince kayınvalide de utanmış ve o kızgınlıkla ‘ enin ki gibi kel başa şimşir tarak çok bile’ deyivermiş. Rahat rahat yazabiliyorum zira oğlum da yok kayınvalidem de J.
Bu hikaye kısmı, gerçekte ise şimşir tarak kullanan kişilerin saç sorunu olmadığı biliniyor hatta bazı kişilerde saç çıkarttığı bile.
Gelelim Taraklı Evlerine, geçmişi 300 yıla yakın olan bu evler 2-3 katlı Osmanlı Mimarisinin izlerini taşıyor ama gel gör ki çoğu harabe olmuş bile. Pencereleri, ahşap cumbaları kendine has renkleri ve ilgimi en çok çeken kapıları ve kapı tokmaklarıyla HOŞBULDUK dememizi bekliyor.
Taraklı benim uzun süre kalabileceğim bir yer değil ama siz eğer kalmak isterseniz konak seçenekleri güzel. Aynı zamanda kaplıca otelleri de giderek daha fazla ilgi görmeye başlamış. Kalamasak da bi kahve içimlik Hacı Rıfatlar Konağı’na uğradık ve farklı bir sunumla dere sesi eşliğinde bir yudum dinlebildik.
Ve bir de Göynük’te yemek yiyelim diyerek arabamıza doğru yol alırken benim bir kuralım geldi aklıma. Gittiğim yerlerden bir şey almak gibi bir mecburiyet hissim var bir çeşit hastalık gibi. Yol üstünde Alaaddin amcamızdan şimşir kaşıklarımızı alırken anahtarlıklardaki bağlamalar dikkatimizi çekti sonra bir de baktık ki Alaaddin Özkan amcam bağlama çalıyor, ne demişti Neşet ERTAŞ ‘Nerede bir türkü söyleyen görürsen korkma, yanına otur. Çünkü kötü insanların türküleri yoktur’. Biz de çömeldik ve bir yeşil ördek dinledik en derinden bir offfff çekerek.
Göynük yolunda sağ koltukta oturuyor olmanın şansıyla etrafı doya doya izledim. Derken sıra sıra kavak ağaçları arasında sonsuzluğa serilmiş kraliyet halısı gibi yabani bal çiçekleri gördüm fakat durmak için geç kalmıştırk. Benim adım da Ümran ise ben buraya gelir fotoğrafımı çekerim desem yaparsın dersiniz sanırım.
Yaklaşık 30 dakika sonra vardık Bolu- Göynük’e. Taraklı gibi Cittaslow ünvanı almış en yeni yerlerden biri ve tipik ahşap konak örnekleri Göynük’te korunmuş durumda. Karnımızın zil çalıyor oluşunu duymazdan gelerek şehri tepeden görelim öyle gezeriz dedik ve Zafer Kulesi’ne tırmanmaya başladık. Zafer kazanmak zordur ve bu zorluğu az da olsa gösterebilmek adına zorluk çekmek gerekir dercesine en tepeye inşa edilmiş kule. Kurtuluş Savaşı’nda elde edilen zaferlere itafen 1923 yılında cumhuriyet döneminin ilk kaymakamı Hurşit Efendi tarafından yaptırılmış. Üç katlı kuleden şehrin her noktası görünüyor ve ben tam bu alanda kendimi Karlovy’de gibi hissettim evet evler burada inci gibi bembeyaz sıralanmış ama hissiyat böyle.
Enerjimizi de kaybettikten sonra bana göre günün en iştah açıcı anına sıra geliyor Bolu sınırlarındaysak +500 gram kaçınılmaz o da en iyi ihtimal. Yöresel yemeklerinden iddialı olduklarını söyleyen Osmanlı Sofrası’na bir girişimiz bir de çıkışımız vardı. Evet size o kötülüğü yapacağım ama sorun bi niye? ilk fırsatta gidin siz de yiyerek mutlu olun diye.
Midemizi sevindirdik sıra geldi ruhumuzu sevindirmeye. Çubuk Gölü’nden kısaca bahsetmek isterim. Dağların arasında, ağaçların kıyısında bir göl. Göle girmek tehlikeli ve yasak ama düşlere dalmak serbest. Çubuk Gölü’nü diğerlerinden ayıran özellik ise yel değirmenleri. Değirmenler aslında dizi film çekimleri için yapılmış ve maalesef şimdilerde atıl durumda. İster Don Kişot gibi yitik bir savaşçı olursunuz ister Sancho gibi gerçekleri görmek istersiniz.
Ve dönüş yolundayım, belki de yıllardır duyduğum ve hayal ettiğim yeri bulmuş olabilirim. Hikayemde paylaştığımda sorduğunuz ve zamanı durdurmak isteyebileceğim yerdeyim, sonsuzluğa giden KAVAKLI YOL’da.
Doğru ve yanlışın ötesinde bir bahçe var seninle orada buluşacağız. Mevlana
Hoş kal, Hoşçakal…
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Beşiktaş | 32 | 70 |
2. Fenerbahçe | 33 | 66 |
3. Galatasaray | 32 | 62 |
4. Trabzonspor | 33 | 58 |
5. Alanyaspor | 33 | 52 |
6. Gaziantep FK | 32 | 50 |
7. Hatayspor | 32 | 49 |
8. Karagümrük | 33 | 49 |
9. Sivasspor | 32 | 47 |
10. Göztepe | 33 | 46 |
11. Antalyaspor | 33 | 42 |
12. Konyaspor | 32 | 40 |
13. Ankaragücü | 32 | 36 |
14. Rizespor | 32 | 36 |
15. Kasımpaşa | 33 | 36 |
16. Malatyaspor | 32 | 34 |
17. Başakşehir | 32 | 33 |
18. Kayserispor | 32 | 33 |
19. Gençlerbirliği | 32 | 31 |
20. Erzurumspor | 33 | 28 |
21. Denizlispor | 32 | 26 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Giresunspor | 29 | 60 |
2. Samsunspor | 29 | 57 |
3. Adana Demirspor | 29 | 55 |
4. Altay | 29 | 53 |
5. Altınordu | 29 | 52 |
6. İstanbulspor | 29 | 51 |
7. Ankara Keçiörengücü | 29 | 49 |
8. Ümraniye | 29 | 41 |
9. Tuzlaspor | 29 | 41 |
10. Bursaspor | 29 | 40 |
11. Bandırmaspor | 29 | 39 |
12. Boluspor | 29 | 35 |
13. Balıkesirspor | 29 | 32 |
14. Adanaspor | 29 | 31 |
15. Menemenspor | 29 | 30 |
16. Akhisar Bld.Spor | 29 | 25 |
17. Ankaraspor | 29 | 22 |
18. Eskişehirspor | 29 | 8 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Man City | 32 | 74 |
2. M. United | 31 | 63 |
3. Leicester City | 31 | 56 |
4. West Ham | 31 | 55 |
5. Chelsea | 31 | 54 |
6. Liverpool | 31 | 52 |
7. Tottenham | 31 | 49 |
8. Everton | 29 | 47 |
9. Arsenal | 31 | 45 |
10. Leeds United | 31 | 45 |
11. Aston Villa | 30 | 44 |
12. Wolverhampton | 31 | 38 |
13. Crystal Palace | 31 | 38 |
14. Southampton | 31 | 36 |
15. Burnley | 31 | 33 |
16. Brighton | 30 | 32 |
17. Newcastle | 31 | 32 |
18. Fulham | 32 | 26 |
19. West Bromwich | 31 | 24 |
20. Sheffield United | 31 | 14 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Atletico Madrid | 30 | 67 |
2. Real Madrid | 30 | 66 |
3. Barcelona | 30 | 65 |
4. Sevilla | 30 | 61 |
5. Real Sociedad | 30 | 47 |
6. Real Betis | 30 | 47 |
7. Villarreal | 30 | 46 |
8. Granada | 30 | 39 |
9. Levante | 30 | 38 |
10. Celta de Vigo | 30 | 37 |
11. Athletic Bilbao | 30 | 37 |
12. Cádiz | 30 | 35 |
13. Valencia | 30 | 34 |
14. Osasuna | 30 | 34 |
15. Getafe | 30 | 30 |
16. Huesca | 30 | 27 |
17. Real Valladolid | 30 | 27 |
18. Elche | 30 | 26 |
19. Deportivo Alaves | 30 | 24 |
20. Eibar | 30 | 23 |
İmsak | |||
Güneş | |||
Öğle | |||
İkindi | |||
Akşam | |||
Yatsı |