“Previously on Turkiye” modunda şimdiye kadar olan biteni detaylı olarak hatırlatmaya gerek yok. Muhalefet bloğunda derin bir kriz var ve bu kriz çok güzel bir kriz. Şu an Meral Akşener’in ve İyi Parti’nin elinde hem partilerini hem de Türk siyasetini dönüştürebilecek muazzam bir fırsat var.

Meral Akşener 6’lı Masayı devirdiği o konuşmasında “Ya tarih yazacağız ya tarih olacağız” demişti. Şu an herkes Akşener’in ve partisinin tarih olmasını bekliyor. Ama Akşener’in elinde şu an tarih yazma fırsatı var ve aşağıdaki hamleleri yapması halinde Meral Akşener sadece partisini değil Türk siyasetini baştan aşağı dönüştürebilir.

Şu an Türk siyasetindeki en önemli sorun parti tabanlarının parti yönetimleri tarafından “maraba” muamelesi görmesi. İşin acı yanı ise parti tabanları bundan pek de şikayetçi değiller. Şikayetçi olanlar da siyasete tövbe edip kenara çekiliyorlar zaten. Siyasi partilerin liderler sultası altında yaşaması, liderlerin bu sultayı delege sistemi vasıtasıyla sağlaması, seçimler öncesi adayların belirlenmesinde kararın liderin iki dudağının arasında bulunması, siyaseti bugünkü kokuşmuş duruma getirdi.

Meral Akşener, öncelikle partisinin teşkilatına ve üyelerine değer vermeli ve verdiği bu değeri adayların belirlenmesinde ön seçim sistemi getirerek göstermeli.

Öyle görünüyor ki Meral Akşener ve İyi Parti kendi Cumhurbaşkanı adaylarını gösterecek. Ancak Akşener burada aday adaylığı konusunu serbest bırakmalı, hem parti içinden hem de parti dışından isimlerin rahat bir şekilde aday adayı olmalarının önünü açmalı. İyi Parti’nin kongrelerinde çok sık rastlanan ve İyi Parti’ye MHP’den tevarüs eden bir takım aday adaylarına müdahale etme hastalığı burada nüksetmemelidir. Bu konuda tam bir serbesti olmalıdır. Hatta aday adaylarının sayısı ne kadar fazla olursa, hatta bu aday adayları içerisinde kendisini ispatlamış ve/veya popüler isimler ne kadar fazla olursa İyi Parti seçmende o derece daha fazla karşılık bulacaktır. Daha sonra da İyi Parti bu aday adayları için üyelerinin önüne sandık koymalı ve il/ilçe seçim kurullarının gözetiminde ön seçim yapılmalı. İyi Parti’nin Cumhurbaşkanı adayı bu önseçimle belirlenmelidir.

Hatta Akşener’e tavsiyem, Ali Koç gibi, Haluk Levent gibi popülaritesi ve güvenilirliği yüksek isimlere aday adaylığı için teklif götürmesidir.

İkincil olarak aynı ön seçim sistemi milletvekili adaylarının belirlenmesinde de gerçekleştirilmelidir. Böylelikle gerçekten halkta karşılığı olan isimler milletvekili adayı olmalı ve aday sıralaması bu ön seçimde aldıkları oy çokluğuna göre belirlenmeli. Zaten İyi Parti’nin tüzüğünde ön seçim şartı var ama çok şükür (!) uyguladıklarını hiç görmedik.

İyi Parti, ilk defa müstakil olarak siyaset yapma imkan ve fırsatını elde etti. İyi Parti şu an AKP ve MHP’den memnun olmayan seçmenin gidebileceği tek adres. İyi Parti, doğru hamleleri yaparak AKP ve MHP’den ciddi şekilde oy kopartabilir ve Türk siyasetini domine edebilir.

Meral Akşener’in kısa vadede gerçekleştireceği en önemli konu bu ön seçim meselesidir. Mevcut halde Akşener’in diğer partiler gibi hareket ederek başarılı olma şansı bulunmamaktadır. Meral Akşener’in öncelikle demokrasi konusunda diğer partilere fark atması ve geleceğe dair ümit verirken lafla değil icraatla kendini ortaya koyması gerekmektedir. Akşener, bu adımları atar ve buradan başarıyı sağlarsa sadece partisini değil Türk siyasetini kökten değiştirebilir.